Güncel Bitcoin Haberleri
Bitcoin
$64,174.07
-2193.06
Ethereum
$3,139.26
-76.76
Litecoin
$83.78
-1.36
DigitalCash
$30.08
-1.11
Monero
$119.55
-2.68
Nxt
$0.00
0
Ethereum Classic
$26.66
-1.54
Dogecoin
$0.15
-0.01

Smart Contract Nedir ve Nerelerde Kullanılır?

1 1.015

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

32İlk Akıllı Kontrat Fikri

Akıllı kontrat fikri ilk olarak bilgisayar bilimcisi ve kriptolog olan Nick Szabo tarafından ortaya atılmıştır. Bu fikriyle kontrat hukuku ve elektronik ticaret alanlarındaki işlemlerin reforme edilmesini ve uluslararası ticaretin önünden bürokrasi engelinin kalkmasını hedeflemiştir. 1997 yılında yayınladığı “Formalizing and Securing Relationships on Public Networks” adlı makalesinde bu konuyu derinlemesine açıklamıştır.

Ayrıca Nick Szabo merkeziyetsiz dijital para birimi olan Bit Gold’un fikir babasıdır. Bit Gold taşıdığı özellikler ile Bitcoin’in gelecek habercisi olarak görülmektedir ve bu yüzden bazı kesimler Nick Szabo’nun Satoshi Nakamoto olduğu düşünmektedir. 

Akıllı Kontratların Ortaya Çıkışı

Nick Szabo tarafından ortaya atılan konsept blockzincir teknolojisinin fikir olarak bile ortaya atılmasından yıllar önce öne sürülmüştü. Szabo, akıllı kontratı “dijital biçimde tanımlanan ve tarafların o taahüdlerin gereğini yerine getirdikleri taahüdler bütünü” olarak tanımlamıştır. Nick Szabo’nun akıllı kontrat fikri, günümüz blockzincir teknolojisinin eksikliği sebebiyle hayata geçmemiş ve fikir olarak kalmıştır.  

2008’de blockzincir teknolojisi orataya çıkana, Bitcoin tanıtılana kadar akıllı kontrat fikri somut olarak ortaya çıkmadı. Bitcoin blockzincir ağı akıllı sözleşmelere uygun değildi ancak akıllı kontrat fikrini yaygınlaştırdı. Bitcoin’in 2008’de tanıtılmasından beş yıl sonra,  Vitalik Buterin Ethereum platformunu kurdu ve Akıllı Kontrat ve Uygulamalarının” mimarı oldu. Ethereum platformu üzerinde çalışılması mümkün hale gelince akıllı kontratlar nihayet gün yüzüne çıktı.

Smart Contract Nedir?


Smart contract ya da Türkçeye çevrilmiş haliyle “akıllı kontrat”, iki taraf arasındaki anlaşmayı dijital ortamda oluşturmak, doğrulamak ve anlaşma maddelerinin uygulanmasını sağlamak amacıyla ortaya konulmuş kontratlardır. Akıllı kontratlar, blokzincir teknolojisinin sadece kripto paralar yaratmak ve transferini sağlamakla sınırlı kalmayıp, hayatımızın birçok alanında verimli değişiklikler ortaya çıkaracağının en somut örneklerinden birisidir.

Blokzincir teknolojisinin merkezi olmayan yapısı sayesinde arabuluculara ihtiyaç kalmadan, kontratlar, kağıt üzerine yazılmak yerine anlaşmadaki şartları kendi başına yerine getirebilen bir bilgisayar koduna dönüştürülebiliyor. Akıllı kontratlar, yazılım dillerinde sıklıkla kullanılan “if-then” konseptiyle yani koşullu önermelerle yazılıyor. Kontrata yazılmış olan koşullar yerine getirildiğinde akıllı kontrat gerekli işlemi otomatikman gerçekleştiriyor. “Smart contract” adı verilen bu inovasyonu sadece “akıllı” kontrat olarak düşünmek aslında bu buluşa haksızlık etmek olur. “Smart” kelimesinin alt anlamlarından birisi de “hızlı”dır ve bu bağlamda baktığımızda akıllı kontratların, geleneksel sistemde kullanılan kontratlara göre çok daha hızlı bir şekilde işlemleri yerine getirebilmesi ve bürokratik işlemleri hızlandırma potansiyeli de en önemli özellikleri arasındadır.

Kullanım Alanları


Akıllı kontratlar hayatımızın birçok alanında kullanılmaktadır ve ileride de bunlara yeni alanlar eklenmesi ihtimali oldukça yüksektir. Birkaçının üzerinden örneklerle giderek akıllı kontratların potansiyelini aktarmaya çalışacağım.


Bankacılık ve Finans


Bankacılık ve finans sektörlerinde yasal düzenlemelerin fazlalığı ve işlemlerin kıymetli varlıklar üzerinden yapılması gerekçesiyle bu alanlarda yenilikler yapmanın daha zor ve zaman alıcı olduğunu söyleyebiliriz. Önemli dökümanlar halen fiziksel kargo ile gönderilmekte ve dolayısıyla olası sahtekarlıkların önü açılmakta ve işlemler oldukça yavaş gerçekleşmektedir.
Bahsi geçen sektörlere oldukça uyumlu olan koşullu önermeler ile, akıllı kontratlar, evrakta sahtecilik gibi birçok zorluğun ve karışıklığın önüne geçebilir ve işlemleri oldukça hızlandırabilir. Dökümanların fiziksel olarak kargolanması yerine blokzincir üzerinde iki tarafın da görebileceği -ancak hiçbir şekilde değiştiremeyeceği- akıllı kontratlar kullanılarak bu gereksiz masraflardan da kurtulunulabilir.


Tedarik Zinciri Yönetimi


Günümüzdeki tedarik zincirleri birçok farklı ülkeden birçok farklı mal sağlayıcı ve katılımcıdan oluştuğu için yönetimleri de oldukça zorlaşmıştır. Her mal sağlayıcının kendi bilişim altyapısı ve veri tabanı olması ve bunların birbirlerine uyumlu olmamaları her an ortaya beklenmedik hatalar çıkma ihtimalini doğurmaktadır.
Akıllı kontratlar bu karmaşık durumu kolaylaştırabilir. Taşınacak malların kaydı blokzincir içerisindeki bir akıllı kontratta tutulabilir ve tedarik zincirinde gerekli olan işlemleri, belirlenen koşullar gerçekleştiğinde, yerine getirebilir.

Gelecek Üzerine Beyin Jimnastiği


Şu ana kadar verilen iki örnek, günümüz şartlarında üzerlerine çalışılmaya başlanırsa yakın zaman içerisinde hayata geçirilebilecek örneklerdi. Şimdi de gelecek üzerine ufak bir beyin jimnastiği yapalım. Hayatımızdaki otomasyon her geçen gün artıyor. Arabaları ele alırsak, kendi kendine park yapabilen ve hatta otonom arabalar şimdiden mevcut. Otonom arabaların yaygınlaştığını ve norm haline geldiğini düşünelim. Akıllı kontratlar yardımıyla bir kazada hatanın kimde olduğunun tespiti çok kolay olacaktır. Örneğin hız sınırlarının konumlara göre veri olarak yüklü olduğu bir akıllı kontrat, arabadaki sensörlerden aldığı verilerle kaza anında ve öncesinde hızın kazaya sebebiyet verip vermediğini rahatça karara bağlayabilir. Ya da araçlara sigorta sağlayan bir şirket bu akıllı kontratlara sayısız koşullu önerme koyarak hasarın oluşma şekli, yeri gibi durumlarda farklı kararları otomatik olarak alabilir. Sigorta şirketinin hasar tespiti yapmak için girmek zorunda olduğu masraflar ortadan kalkacak ve araba sigortası yapmanın masrafları ve dolayısıyla fiyatları da azalmış olacaktır.


Özellikleri


Alışılagelmiş bir sistemden yenisine geçilebilmesi için, yeni sistemin getirilerinin kolay anlaşılır ve açık biçimde tanımlanmış olması ve üstün özellikleri olması gereklidir. Akıllı kontratlar bağlamında baktığımızda; üstün özelliklerinin, potansiyel risklerine göre daha ağır bastığını söyleyebiliriz.

Bağımsızlık: Anlaşmayı yapan iki kişi ya da kurum dışında bir ara bulucuya gerek yoktur. Günümüzde yapılan geleneksel anlaşmalarda ya da para transferlerinde iki tarafın da güvenliği için bir ara bulucuya ihtiyaç vardır ancak ara bulucuların da sahtekarlık yapabileceği unutulmamalıdır. Akıllı kontratlarda ise bu ara buluculuk görevini üstlenen bilgisayar kodu sadece koşullandığı şekilde anlaşmayı uygular.

Güvenlik: Kriptografi ve web sitelerindeki şifrelendirmeler dökümanlarınızı güvende tutar.

Hız: Devlet dairelerine götürmeniz gereken belgeler ve benzeri birçok bürokrasi aradan kalkmış olur. Form doldurmak ya da belge kargolamak gibi işlere saatlerinizi harcamak yerine kendinize ya da işinize harcayarak verimliliğinizi artırmış olursunuz.

Kesinlik: Anlaşma şartları bilgisayar kodu tarafından yerine getirildiğinden insan hatası ihtimali yoktur. Ancak bilgisayar kodu da insanlar tarafından yazıldığı için yapılan akıllı kontratın doğru şartlar ile yazıldığından kesinlikle emin olmak gerekir.

Tasarruf: Anlaşmalarınızda artık bir aracı zorunluluğu olmadığı için avukatlara ya da noterlere ödediğiniz masraf size kalacaktır.


Smart Contract Platformları


Ethereum: Smart Contract platformları arasında en sık kullanılanıdır. 2013 yılında genç yazılımcı Vitalik Buterin, Ethereum beyaz kağıdını yayınlayarak dünyaya ilk akıllı kontrat platformunu tanıtmıştır. Buterin, blokzincir teknolojisinin sadece bir ödeme sistemi olarak kalmaması gerektiği fikrinden yola çıkmış, Ethereum’u kendi dağınık uygulamalarını (Dapps) yazmak isteyen geliştiricilere işlemci gücü yani “gas” kiralayan global bir süper bilgisayar olarak kurgulamıştır.

EOS: Ethereum blokzincirinde işlem hızının yavaş olması sebebiyle Brendan Blumer ve Dan Larimer tarafından tasarlanmıştır. EOS, endüstriyel ölçekte dağınık uygulamalara hizmet vermeyi amaç edinmiştir. Bunu yapabilmek için ise Ethereum’un süper bilgisayar olma yolu yerine merkezi olmayan bir işletim sistemi olmayı tercih etmiştir. Ethereum’un kullandığı POW (Proof-of-Work) yerine POS (Proof-of-Stake) kullanmaktadır. Ancak 2020 yılında “Phase 0” adı verilen ilk evresiyle geliştirilmesine başlanan Ethereum 2.0 ile, Ethereum da POS sistemine zaman içerisinde geçiş sağlayacaktır.

Nasıl başlayacağınızdan emin değilseniz, nasıl Bitcoin satın alacağınıza dair rehberimize göz atın.

Gelecekte neler olacağını ve daha birçok özelliği için bizi takipte kalın. bitcoingundem.com ile en güncel ve en doğru haberleri alırsınız. bitcoingundem.com hayatınızda ise kripto para piyasası avucunuzda demektir.

Yukarıda belirtilen hususlar yatırım tavsiyesi olmayıp, konuya ilişkin bilgi edinmeyi, aksine ileride karşılaşılabilecek sorunların önüne geçmeyi ve tedbirli olunması gerektiği hususlarını içinde barındırır.

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

1 yorum
  1. Melek diyor

    Muhteşem bir makale. Umarım daha çok bilgilendiriliriz

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.